Gece geç yatmama rağmen sabahın köründe kalkabildim. İçten içe heyecan varmış demek ki. Dışıma hiç yansımıyordu,ben de heyecanlı olduğumu bilmiyordum çünkü. Sıradan bir gün ve yine her zamanki kulak problemim için doktoruma gidiyorum gibiydi.
Saçımı yaptım,makyajımı yaptım. (Ameliyata makyajlı giriyorum,evet) 8 buçukta hastanedeydik. Annemin kuzeninin eşi, bize en iyi ve az kişilik odayı ayarladı. Hemşire geldi,giydirdi ameliyat elbisemi. Mor ve upuzun bir şeydi. Belki de ben kısa olduğum için uzun diyorum. Haha. Kadın zaten beni lise çocuğusu sanmış! Bir büyütemediler lan beni! Sonra serum taktılar,açlıktan ölüyordum zaten! Serumu takarken hemşire damasımı tutturamadı ilk önce. Damarım bile oynak daha ne olsun ya? Hahaha... Başka bir yerden taktı. Nasıl acıdığını anlatacağım sonra.
Heyecan? Korku? Herhangi bir his? Hayır,hiçbir şey yoktu. Aldım elime telefonumu Twitter'da gezindim ameliyata kadar. 11'e 20 kala sedyem geldi. Yatırdılar. Annemle babam da benimle geldi ameliyathaneye kadar. Neyseki asansördeki bay hemşire benimle konuşuyordu da heyecanlanacağım varsa da heyecanlanmadım.
Ameliyathaneye girdim. Sedyede gitmek güzelmiş bu arada. Herkes sana bakıyor,geçmiş olsun diliyor falan. Güzel yani,insanlığı görüyorsun. Belimden iğne vuracaklardı. Oradaki doktorların hepsine bunu sordum:
-İğne,belimden girerken acıtacak mı?
Hepsi de çok kısa süreceğini ve hiç de bir acı hissetmeyeceğimi söylediler. Nitekim öyle de oldu.
Yeşil önlüğü taktı anestezi uzmanı. Belimden vurdu. 10 saniye kadar sürdü. İğneyi çıkardı ve benim ayaklarda bir ısınma bir huzur... Donuyordum o ana kadar. Bir güzel ısındım.
Yüzüstü yatırdılar beni. Kalçamı kapattılar,ben de sürekli sorular soruyorum kadınlara ama! Ne diyeyse? ,şunu söyle yapabilir miyim? Bunu böyle yapayım mı? Olmadı rahat edemedim,böyle dönebilir miyim? Güzel gözlü bir doktor vardı,o çok rahatlattı beni. Zaman yaklaştıkça heyecan başlamıştı çünkü. Sanırım bu yüzden çok soru sordum.
Ve ayaklarımı hissetmemeye başladım. Başladınız mı diye sordum,yok daha başlamadık dedi ama meğersem başlamışlar! Canını sevdiğimin doktoru... Ben de diyorum bu et kokusu nereden geliyor? Döner yapılıyor,diye cevap verdi baş doktor.
Baktım,bir şeyleri hissediyorum! Bir acı var!
-Ama ben hissediyorum...
-Nereyi? Burayı mı?
-Evet.
Anestezi uzmanı geldi,iğne yaptı.
-Şimdi hissediyor musun?
-Hmm,ee haayı.. derken ben uyumuşum. Uykum da vardı zaten. Sakinleştirici yapmışlar.
Geliyoruz en acayip kısma...
Saçımı yaptım,makyajımı yaptım. (Ameliyata makyajlı giriyorum,evet) 8 buçukta hastanedeydik. Annemin kuzeninin eşi, bize en iyi ve az kişilik odayı ayarladı. Hemşire geldi,giydirdi ameliyat elbisemi. Mor ve upuzun bir şeydi. Belki de ben kısa olduğum için uzun diyorum. Haha. Kadın zaten beni lise çocuğusu sanmış! Bir büyütemediler lan beni! Sonra serum taktılar,açlıktan ölüyordum zaten! Serumu takarken hemşire damasımı tutturamadı ilk önce. Damarım bile oynak daha ne olsun ya? Hahaha... Başka bir yerden taktı. Nasıl acıdığını anlatacağım sonra.
Heyecan? Korku? Herhangi bir his? Hayır,hiçbir şey yoktu. Aldım elime telefonumu Twitter'da gezindim ameliyata kadar. 11'e 20 kala sedyem geldi. Yatırdılar. Annemle babam da benimle geldi ameliyathaneye kadar. Neyseki asansördeki bay hemşire benimle konuşuyordu da heyecanlanacağım varsa da heyecanlanmadım.
Ameliyathaneye girdim. Sedyede gitmek güzelmiş bu arada. Herkes sana bakıyor,geçmiş olsun diliyor falan. Güzel yani,insanlığı görüyorsun. Belimden iğne vuracaklardı. Oradaki doktorların hepsine bunu sordum:
-İğne,belimden girerken acıtacak mı?
Hepsi de çok kısa süreceğini ve hiç de bir acı hissetmeyeceğimi söylediler. Nitekim öyle de oldu.
Yeşil önlüğü taktı anestezi uzmanı. Belimden vurdu. 10 saniye kadar sürdü. İğneyi çıkardı ve benim ayaklarda bir ısınma bir huzur... Donuyordum o ana kadar. Bir güzel ısındım.
Yüzüstü yatırdılar beni. Kalçamı kapattılar,ben de sürekli sorular soruyorum kadınlara ama! Ne diyeyse? ,şunu söyle yapabilir miyim? Bunu böyle yapayım mı? Olmadı rahat edemedim,böyle dönebilir miyim? Güzel gözlü bir doktor vardı,o çok rahatlattı beni. Zaman yaklaştıkça heyecan başlamıştı çünkü. Sanırım bu yüzden çok soru sordum.
Ve ayaklarımı hissetmemeye başladım. Başladınız mı diye sordum,yok daha başlamadık dedi ama meğersem başlamışlar! Canını sevdiğimin doktoru... Ben de diyorum bu et kokusu nereden geliyor? Döner yapılıyor,diye cevap verdi baş doktor.
Baktım,bir şeyleri hissediyorum! Bir acı var!
-Ama ben hissediyorum...
-Nereyi? Burayı mı?
-Evet.
Anestezi uzmanı geldi,iğne yaptı.
-Şimdi hissediyor musun?
-Hmm,ee haayı.. derken ben uyumuşum. Uykum da vardı zaten. Sakinleştirici yapmışlar.
Geliyoruz en acayip kısma...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu konu hakkında bir şeyler söylemeyecek misin?