26 Ekim 2016 Çarşamba

Kendimi dövmeliyim.

İlk başta gitmek istememiştim, canım sıkılmıştı falan ama iyi ki gitmişim düğüne. 

Birincisi, git-gel otobüs masrafı çok. Uçak yok , dolayısıyla zaman da kaybı ama işim olmadığı için zaman kaybı da olsa sorun değil . 

İkincisi, bugüne diş doktoruna gidecektim. O yüzden bir dönmek zorundaydım ve 3 geceliğine gidip yorulmuş olacaktım. 

Üçüncüsü, kıyafetim yoktu . 
Ama kuzenimin düğünü. Amca oğlu. Israr etmiş herkes. Tamam dedim en sonunda ve gittim Mersin'e düğüne. İyi ki gitmişim be okur. O kadar mutlu oldular ki... Ulan ben ne düşüncesiz bir insanım diye kendime bir güzel kızdım, hatta oracıkta kendimi dövmeliydim! 
Ailem beni çok seviyor ve umursuyor be! Ben öyle sanmıyordum... Ne körmüşüm. Aile sonuçta! Kimse kalmasa onlar hep olacak benimle. 

17 Ekim 2016 Pazartesi

Time to let it go

Gitmiyor...

El freni çekilmiş araba gibi. İtiyorum, uğraşıyorum, olmuyor.

O bıkmış zaten iteklemekten. Başka yola sapmış. Arabayı itmekle uğraştığum için arkamda kaldığından görememişim.

Bırakma vakti.


Hazır ol kalp! Canın çok yanacak.
Ama büyüyünce geçer, merak etme.


13 Ekim 2016 Perşembe

Bir düşün

Diğer kişilerle aynı soruyu sorarsın, terslenen sen olursun. Neden? Çünkü sen sevgilisin.
Peki ya sevgili kişisi neden terslenir?


Bence cevabı herkes biliyor.


Uzak olmanın zamanı geldi...


Zaten her yerde tekim. Tek olmadığımı hasta olduğum zamanların dışında anlayamıyorum.

5 Ekim 2016 Çarşamba

Anneminki gibi bir sevgi



Sevgilisi var diye fırsat kaçırdığını düşünmek... Gitmeyi çok isteyip, sırf sevgilisi var diye veya o gelmiyor diye gidememek. Gitmek istememek değil, GİDEMEMEK. Ya da götüne takmayıp koşarak kaçmak. Böyle düşünmeye başladığınız anda siktir olup gidin, ben öyle yaptım ve yaparım da, çünkü bu düşünce bir kere geldi mi bir daha asla gitmez. Bunun anlamı da sizin artık bittiğinizdir. Bu yüzden diyorum ki uzatmadan siktir olup gidin.




Yine fazlasıyla üşüyorum.



Annemdeki gibi bir sevgi istiyorum; aşkı siktir ettim artık, aşk kimsede kalmamış(!). Beni uyutan, ne yaparsam yapayım beni seven, bana kızsa da sevgisi bir gram azalmayan, bir damla gözyaşımda dünyayı yıkmaya hazır olan. Ben beni ağlatmaya çalışan, üzmeyi umursamayan, sarmayan, öpmeyen, canı istediğinde gelen, söylediğimi dinlemeyip anlattığıma bakıp geçen insanlar istemiyorum artık. BEN BENİ ÜZMENİZDEN BIKTIM ARTIK! Megalomanlığınızdan, egoistliğinizden, bencilliğinizden bıktım! Herkesi düşünüp iyi olmaya, üzmemeye, gönlünü etmeye çalıştıkça karşılığında tam tersini almaktan usandım! Ne kadar meraklıymışsınız iyiliği sabote etmeye be!!! Ha pardon, iyi olan ben değilim. Sizsiniz. Siz en iyisi, en samimisi, en doğrusu, en akıllısı, en gerçeğisiniz. Ben sahteyim.





Ama merak etmeyin, yakında gerçekten öyle olacak. Allah'a yalvarıyorum ben. Alacak o içimdeki sahteliği!

Uyumaya korkuyorum

Uyuyamadım dün. Yine o sesi duyacağım diye gözümü kapatamadım. Göz kapaklarım indiği anda kalbim o kadar hızlı  atıyordu ki nefes alamadım. Bi ara ayaklarım titremeye başladı. Kalktım, dolaştım. Korkumu dindiremedim, kendimi telkin edemedim, aklımı başka yere de veremedim; arkadaşıma yazdım, o da kendi derdini anlattı. O an birisinin sırtımı sıvazlamasını o kadar çok istedim ki. Birisi bana sarılsaydı geçecekti. Eminim korkum dinecekti. Ama herkes mışıl mışıl uyuyordu, nereden bilsinler. Bilseler de niye kıçlarını kaldırıp da benle uğraşsınlar? Onlara göre bu önemsiz, saçma, konuşmaya değmez. Benim uydurmalarım ve psikolojik. Benim ağzıma sıçsınlar be!!!

Yatakta saatlerce dönüp dolaştıktan ve gözlerimi kapatmamaya çalıştıktan sonra bi şekilde uyumuşum.
Ben sana olanı da anlatayım. Dün sabah 7.30'da uyanıp 8'den 9'a kadar telefonla oynadım. Sonra inanılmaz uykum geldi. Saate de bakmıştım kaçta kalkayım diye alarm kurmak için. Tam yeni dalmışken beynimin arkasında öyle şiddetli bir ses duydum ki gözlerimi birden açıp sadece karşıya baktım!  Aklımdan neler geçti o an. Terlemeye başladım, kıpırdayamadım, yorganı oynatamadım. Bir yerime bir şey oldu korkusu bu. Bir tarafımı oynatmaya çalışsam oynamayacak gibi, kalksam kendimi yatakta göreceğim gibi. Şiddeti çok yüksek bir sesti. 8 bit oyunlardaki gibi bir şey, patlama ya da iki şeyin birbirine çarpması gibi. İki notalıydı. Bir süre sonra dalmışım. Yine bir irkilmeyle uyandım. Çok ciddi bir irkilmeydi, yatak sallandı hatta. Rüyamda,  fön makinesini fişe taktığım anda çalıştı ve ona korkmuştum. Olay bu. Geceye kadar aklımdaydı bu olay. Saran da olmadı, soran da. Bu yüzden çok stres yaptım belki de.
Uykusu olup da uyuyamamak ne korkunç bir şey.