12 Ocak 2012 Perşembe

-Anaerkil bir toplumda yaşamak isterdim.



  • Arabanın içindeki kadın,yoldan geçen şortlu erkeğe laf atsın.
  • Erkek gece yürürken kadınların kendilerini kaçıracağından korksun.
  • Eve erken gelmesi söylensin.
  • Bir kadınla yattığı anda namussuz damgası yesin,kirlensin.
  • Sadece evleneceği kişiye vermesi istensin.
  • Evin direği kadın olsun.
  • “Evimin kadını” denilsin.
  • Erkekler tarlada çalıştırılsın. Okutulmasın. Sonra “haydi erkekler okula”. 
  • Kadın güçlü olsun,erkeği dövebilsin.
  • Kadın eve kuma getirebilsin.
  • Erkeğin bacaklarının başka kadınlar tarafından görülmesi ayıp olsun.
  • Erkek kadının soyadını alsın.
  • Soy kadından çoğalsın.

4 Ocak 2012 Çarşamba

Ağlayarak Uyandım

Şunu dinlerken,alttaki videoyu da açın.

Sevgilisinin evinde yaşıyormuş. "Evimiz" demesinden anladım. Beni çağırdı. Gittim,sevgilisiyle tanıştım çikolatalı çubuğumun... İyi insan,hoş insan,sohbeti güzel,güler yüzlü,yumuşak başlı. Misafir geldi sonra... İstenmeyen misafir. Çikolatalı çubuğuma ve bana saklanmamızı söyledi. Bizi görmelerini istemiyordu belli. Hatta kendini de göstermek istemiyordu belli, onları içeri alıp yanlarından ayrıldı hemen. Ben farklı bir odaya gittim, onlar beraber farklı bir odaya. Çok sinirlenmiş olacak ki,benim hemen yan odada olduğumu unutup arkamdan saydırmaya başladı. Kükrüyordu resmen:

-Küçücük çocuk bu be! O yaşta olduğuna emin misin? Ne diye çağırdın ki bunu? Gelenler gördülerse ne sanacaklar şimdi?! Ne boktan işler yaptığının farkında mısın? Allah kahretsin!

Ben,onları odada görebiliyordum. El hareketlerini,bağırırken yüzünün aldığı şekli,çikolatalı çubuğumun korkusunu,tedirginliğini... Eşyalarını hazırladılar. Bulunduğum odanın önünden geçerken beni gördü,söylediklerini duyduğumun farkında değildi. Hiçbir şey olmamış gibi "hadi gel,çıkıyoruz çatıya." dedi. Otoparka iniş vardı çatıdan. Önüme aldım onları, bu sırada telefonum çaldı,açıp açmamakta tereddüt ettim önce. Açtım. Sevgilisinin yaptığı şeyden haberdar olan bir arkadaşımdı. Uyarmak için aramıştı beni.

-Arabaya biz düzenek yerleştirdi,direksiyonu kırdığı anda patlayacak sakın binmeyin!

Buz gibi oldum. Çikolatalı pastamı uyarmalıydım. Arkasına dönmesini bekledim ki göz işaretimle uyarabileyim. Dönmedi...

Arabaya bindiler, bense koşar adımlarla uzaklaştım, diğer apartmanın damına geçtim. Arabayı görebilecek şekilde saklandım. Sevgilisiyle beraber bindiler arabaya. Arkasını döndüğünde benim olmadığımı görünce yüzündeki nefreti görebildim. Çikolatalı çubuğum da beni görebilmişti. Korku dolu bakıyordu,gülümsedi...

Etrafa savruldu parçalar.

Sessiz sessiz ağlıyordum. Her ne kadar dışarıya bağıramasam da içimdeki çığlıklar beynimi tırmalıyordu.  Sadece ağlıyordum... Keşke ne pahasına olursa olsun arkasından seslenseydim. Keşke kolundan tutup çekseydim... Çok korkağım! Benim gibi insan olmaz olsun! Ben şimdi kiminle konuşacaktım,kime anlatacaktım günümü,yaşadıklarımı,üzüntülerimi,sıkıntılarımı,mutluluğumu? Kim tavsiye verecekti bana? 

Onsuz ne yapacağım ben? Nasıl katlanacağım bu hayata? 

Uyandığımda gözlerim nemliydi hala...




3 Ocak 2012 Salı

Ne Lezzetliydi...




Herkes ölümü beklerken zaman çişeliyordu... Lavaş lavaş dürülüyordu her şey. 

Sonra o, başımın tacı geldi. Aklımda beynimi siken o şarkı... O salak düşünce. 

Oldu. Ekmek arası sosis gibiydik. Pek bir ahenkliydik. 



Metaliyle oynadım. Kırdım zincirimi,kestim iplerimi. Balık istifiydik. "Sen kıpırdarsan ben de kıpırdarım" dedi. Durdum. Bunu gerçekten istedim mi bilmiyorum. Belki de dolanacaktım. İyi ki de olmadı. 



O vapur geldi sonra. Sesine uyandım. 

Çok sıcaktı ortalık. 
Vapurdan indi insanlar. Yanlarına gittim. 
Hiçbir şeyim yerinde değildi. Aramızda sıkışmış aradığım şey. 



Minik bir kelebek kondu kulağına. Fısıldadı. Gözlerini açtı,geri kapattı. 

Çok yüklendiler ona. 
Ben de savuşturdum hemen etrafındakileri. Minnet duydu.



Kafesine bıraktık onu. Aklım kafesteydi. "Tilki gelebilir miydi?"

Dayanamadım,aldım yanıma. Sarmaladım,tam yiyecektim ki o ısırdı beni. 
Gitme vakti geldi... Yağmur yağdı,ıslandım. Vapura bindim,hala sırılsıklamdım. 



Hala kurumadım biliyor musun?