9 Temmuz 2015 Perşembe

Kaybetmek, kaybolmak...


Ben sana demiştim Corcina. Bu kadar yüklenme, bu kadar yükleme...

Anlaşılmazsın.
Anlamazlar.

PMS'lerim yine çok zorlu geçiyor. Çok kırıyorum, çok daha kırılıyorum. Zaten çok da önemi olmayan değerim, iyice ayaklar altına iniyor. Sevilmekten çok nefret ediliyorum. Hem de en sevdiğim tarafımdan... Hep böyle olur zaten. Sevdiklerini kırmaktan korkmazsın, ya da daha kolay gelir sevdiklerini kırmak. Affedecektir çünkü seni illa ki.

Onu elimden alacaklar diye ölüp ölüp diriliyorum. Yıllar sonra, beni kendime getiren o kadının, kalbini çelecekler diye ödüm kopuyor! Aklı karışacağı için kendisi bile korkuyor, ben nasıl korkmayayım?

Çok fazla kıskanmaya, ön yargılı davranmaya, sorgulamaya başladım:
Herkesle konuşuyor, herkesle yazışıyor diyorsun ya,o gün sırada beklerken o kadın, kendi arkadaşlarıyla konuşurken sen neden kendi arkadaşlarını, BENİ bırakıp da onun yanına gittin? Ben senin sevgilinim... Kimse bilmese de o an da öyleydim. Ben seni her saniye özlerken, konuşmak için can atarken, sen beni arkada bırakıp o adamın yanına gittin. O da, o kadınlar değil, seninle konuşuyordu. Aynı şeyleri bir daha yaşayacağım diye aklım çıkıyor, anlamıyorsun! Herkes aynı değil elbette ama ya bu da arkadaşın gibi yaklaşıp sonra seni kandırırsa? Senin karakterin daha güçlü, evet, biliyorum ama korkuyorum yine de.

Ben zaten kendim yüzünden acı çekiyorum, neden bir de sen vuruyorsun? Neden arkadaş edinmek isterken beni yaralıyorsun?


Kanatlarım yine kırılacak, bu sefer kaldıramayacağım diye çok korkuyorum. İlki, kalbimdeki şu zıkkımı ortaya çıkardı, ikincisi başka neyi ortaya çıkarır bilmiyorum. Sahi, kaldı mı ki başka bir şey?



Gözlerim acıyor. Açamıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu konu hakkında bir şeyler söylemeyecek misin?