30 Mayıs 2023 Salı

Hak Etmişsindir

Kendimi ağlatınca, can sıkıntım da gözyaşlarımla beraber havaya karışıyor, buhar olup gidiyor. Dün güzel ağladım. Gitar çaldım, söyledim; söylerken hissettim ve ağlamaya başladım bir güzel. Büyük oranda rahatlattı. Tabii hâlâ biraz var.

İş yerinde gülmek zorunda olup içimde hissettiklerimi bastırmaya çalışmak çok yorucu. Kafamı işe veremiyorum, duygularımı dağıtamıyorum.

Bu akşam biraz daha ağlatacağım kendimi. İçim dışıma çıksın, o derece ağlamak ve artık bitsin istiyorum. Kendime kötü davranacağım bunu yaparken de. En acı gerçekleri suratıma vuracağım. Kendime acımayacağım. Canım yandıkça acıtmaya devam edeceğim ve bunu zevk alarak yapmayacağım. Hak ettiğim için yapacağım.

Başıma bir bokluk geliyorsa, ben kırılıyorsam, yanlış yapıyorsam bunu hak etmişimdir. Hiç yumuşak davranmaya gerek yok. Kendimi sevmiyorum. Sever gibi yapıp zaman zaman kandırıyorum ki çökmesin.

Umarım bir gün kendimi severim ve bundan hiç vazgeçmem. 

Umarım bir gün birisi de beni sever ve bundan hiç vazgeçmez.

Bıktığım Şeyler ve Yeşil Fanila

Gözlerin bir yeşil fanilaydı balkonda uçuşan
Sicim yağmur taklidi
Bıkmıştım zor geçen kışlarımı anlatmaktan
Bardağa birkaç çiçek ıslamaktan.
 
Parmağımın ucunda kırmızı kenarlı bir bulut
Onu uzatırdım sana, yalnızlık gibi iri bir damla
Parmağıma düşen bir damla kandı aşk.
Seni sevince pazara çıktım sevinçten
Enginar aldım “süper enginarlar” diye bağıran adamdan
Oturup ağladım sonra, şaşırdın.
Bu “süper” oluşta canımı acıtan bir şeyler vardı.
Canımın acısıydın.
Ben bir tek o canı unutmamak için her şeyi hatırlamıştım.
Sevişmiştik.
Evde binlerce tespih böceğinin ayak izleri
Sevişmiştik.
Biri başımdan aşağı pırıltılarla dolu bir sözlüğü
boşaltmış gibi
Seni sevince kıpırdayan her şiiri
Kahverengi bir çaydanlıkta saklıyorum.
 
Sonra gittin.
Birlikte kışlıkları naftalinleyecektik.
Söz vermiştim unutmayacaktım gözlerini
Bir yeşil fanila gibi ipte, alıp ütüleyecektim.
Herkese iyi akşamlar demeyi öğretecektim gözlerine.
Sonra gittin.
Çocuk oldum bir daha, ağladım.
Kaç şiir, kaç kere sular altında kaldı.
Kitaplar, aşk, her şey.
Her şeyi son bir kere daha kurtaramazdım.
Keşke nane şeker gibi mentollü bir buluttan doğaydım
Sonra gittin.
Beyaz bir küf büyüdü evde, tersten yağan kar gibi.
Keşke dünya toz şekeri ile kaplı olsaydı.
Çocuk oldum sonra ağladım, yağmur bile beni ayıpladı.
Söz dedim, söz verdim.
Yüzüme bir daha çiçekli masa örtüleri sermeyeceğim.
Sokakta kuş ölüsü bulmuş çocuk gibi ağladım
Söz verdim, söz verdim.
Ruhumu gömdüğüm yer hâlâ belli.
Güneşi özledim, sonra seni
Keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım.
 
Sonra gittin
Gözlerin bir yeşil fanila unutulmuş balkonda
Sicim yağmur taklidiydi
Artık iyice inceldi.


from WordPress https://ift.tt/dbKh2JE
via IFTTT