11 Aralık 2015 Cuma

Aman Nazar Değmesin

istanbulda-ita

Çeviri hocamın beni takdir edip, "Sen şair,yazar mı olmak istiyorsun? Ne güzel çevirilerin var, kelimeleri çok şairane kullanmışsın." sözleriyle sınıfa tanıttığı bir rüyayla uyandım. Moralim bozuldu. Çünkü rüyaların tersi çıkar falan ya hani...

Bana kesin gıcık gidecek bugün!

Bir de dün gece, Düğün Dernek'i izlediğimiz için eve geç gelip son anda çeviri ödevini yapmamın verdiği bir stres vardı. Acele yaptığımdan güzel olmadığını düşünüp, okula gitmesem mi acaba diyordum. Çünkü Portekizce dersimle de çakışıyordu. Boş ver, git, en azından sonradan vereceği metinleri çevirirsin, dedim kendi kendime.

10 dakika gecikmeyle sınıfa girdim. Derse katılmak gerekliydi, ben de ne olursa olsun çevirdiğim cümleleri okumaya karar verdim. İlk defa, hoca hiç yanlış bulmadan, güzel olduğunu söyledi. Hal böyle olunca ben gaza geldim. Yeni metni verdiğinde, hep söz hakkı istedim. Beğenmeye devam etti. İsmimi de öğrendi. Ben söz hakkı istemeden bana sordu hatta. Böyle güzel geçti işte!

Çeviri dersi biter bitmez, Portekizce'ye koştum. Sadece 1 ders kaçırmışım. Kalanından yakalamaya çalıştım. Sınavlar okunmuş, 90 almışım. Buna da sevindim.

Sonra bir başka hocamdan, notumdaki yanlışlığı düzelttiklerine dair bir e-posta aldım. 75! Kendisinden 60'dan yukarı alan pek yoktur. Ekstra bir sevinç...

Aklımda negatif şeyler kalmadığından mıdır nedir, işlerim de yolunda gitti.

 

 

Şükrettim.

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu konu hakkında bir şeyler söylemeyecek misin?