24 Nisan 2015 Cuma

Rüzgarı nasıl güzel çekmişsem içime

image



Geçtiğimiz pazar, güneşin birazcık da olsa bize görünmesine kanıp Seğmenler Parkı'na oturmaya gittik. Kıştan bıktığım için tabii cıbıl cıbıl giyinmiştim. Kat kat ama önüm açıktı. Batak, pis yedili oynayaraktan, onun bunun köpeğini severekten ve çekirdrk çitleyerekten akşamı ettik. Acıkınca, Aspava'da yemek yemeye oturduk. O sırada birkaçımız hissetti! BOĞAZIMIZ MI AĞRIYOR GİBİ SANKİ YA?

Yok yauu ondan değildir! diye geçiştirip eve geldikten sonra ben hapşırmaya başladım efenim... Sonra burun tıkanması, akması derken o gece bir şeylerin geldiğini hissettim. Ertesi gün oldu, daha da kötüleşti falan derken dün, en korkunç gecemi yaşamış olabilirim. Sabahı çıkaramayacağımı bile düşündüm diyebilirim. Hal böyle olunca çok sevdiğim Özge'm elinden geleni yaptı. Sırtıma ve göğüs kafesime Vicks sürdü. Sıcak su torbasıyla da ben bastırdım üstünden. Öksürüğümün sökeceğini umarak...

Nefesim daraldı. Nefes çektikçe daha da sıkıştı göğsüm. Hırıltı zaten öteki odalardan duyuluyormuş çünkü gece uyanan arkadaşım söyledi. Neyse ki burnumu açabilmiştim, beynimi lavaboda akıtmış olsam da... Nefes aldıkça öksürdüm ama kuru kuru, söken giden yok. Öksürdükçe su içtim. Su içtikçe tuvalete kalktım. Birkaç gün boyunca böyle oldu bu. Dün gece de, sıcak su torbasından oldukça etkilenmiş olacağım ki, tuvalete kalktığımda gözlerim kıpkırmızıydı ve her tarafım yanıyordu. Alnıma boynuma falan su tuttum. Tekrar yattım ama uyumak ne mümkün. Sabaha kadar öksürük,su,çiş dögüsünde dolandım durdum.

Hani anahtarı çevirdiğinizde arabanın ateşleme yapması gerekir de yapamaz ya bazen, o ses benden çıkıyordu işte. Hala da çıkıyor.

Kendi başıma geçirebileceğimi düşündüm, olmadı. Yarın doktora gidiyorum. Umarım geç kalınacak bir şey yapmamışımdır.

2 yorum:

Bu konu hakkında bir şeyler söylemeyecek misin?