21 Nisan 2022 Perşembe

I Need Mana

Tam diyorum ki “Tamam kalbime birilerini alabilirim, bence hazırım, evet, istiyorum bunu.”, sonra birden kırılabileceğim bin tane senaryo geliyor gözümün önüne. Örneğin; bir tanesi şöyle: Biriyle konuşmaya başlamışım. Hoşlanmışım. Konuşmak da güzel geliyor. Kendisini tanımak için hep bir konu açıyorum soru sorarak, çünkü onun soracağı yok. Her bokum ortada olduğu için merak edilecek bir yanım var mı? Yok. Ha zaten, derinimi tanımak isteyen yok, o da ayrı bir konu.

Sonra birden sorularımdan bıkıyor ve bana ters cevaplar vermeye başlıyor. O ters cevap verdikçe “Yok ya, bana özel değildir.” diyerek kişisel anlamamaya çalışıyorum. Bir süre sonra ben ne dersem aksini belirterek, sevdiğimi söylediğim şeyleri ne kadar sevmediğini anlatıyor. Midesinin bulandığını, iğrenç olduğunu falan söylüyor.

Bir süre sonra ben yine kendimi kötü hissetmeye başlıyorum. Her şeyi kişiselime alıyorum ve ne kadar bok gibi bir insan olduğumu düşünerek kendimi toprağa doğru itiyorum.

Benim bu sikindirik duygu durumum nedir? Ben bunu nasıl yeneceğim? Sevgiye olan açlık, sevilmeme korkusu, her şeyi kişisel algılayarak leş gibi bir varlık olduğunu düşünme…



from WordPress https://ift.tt/fRHdYPB
via IFTTT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu konu hakkında bir şeyler söylemeyecek misin?