24 Şubat 2016 Çarşamba

Canım annem

cats
Şu hayatta beni en çok ve karşılıksız sevebilen insanların en başında annem var.

Annemden uzakta doktorlara gidiyorum ve sonuç beklerken kendimi o kadar yalnız hissediyorum ki... Birkaç yıl öncesine kadar hep annemle gittim doktorlara, hem annem tuttu elimden. Ama artık büyüdüm, tek başımayım.

Geçen hafta beyin MR'ı çekildi. Baş ağrısı, baş dönmesi, baş uyuşması, kulak uğultusu/çınlaması, mide bulantısı, denge kaybı, gözlüğe rağmen bulanık görme şikayetlerim yüzünden nöroloğa gittim. Zaten her 2 yılda bir, bir şey hissedip gidiyorum nöroloğa. Muayene etti ve beyin içi basınç artışı görmediğini fakat asıl sonucun MR ile belli olacağını söyleyip MR'a yönlendirdi. Bugün, öğleden sonra çıktı sonucu. Bu bir hafta, sonuç bekleme süreci oldukça sancılıydı. Uyuyamama, uyuyunca kötü kötü rüya görme, her an korku, her şeyden "hah bende de var" diye sonuç çıkarma...

Kağıda yazılmış olarak değil de, film şeklinde olmasını çok istedim, böylece o siyah-beyaz şeyden bir şey anlamayacaktım. Kağıda yazılıydı. Neye rastlanmış, ne normalmiş her şey yazıyor. Tıbbi terimlerde tabii. Baktığım gibi ayaklarımın vücudumu boşlaması bir oldu.

"Bilmem nerede 10 mm çapında kist saptanmıştır."

Hastaneden bahçeye nasıl çıktım bilmiyorum. Çıktığım gibi bir boş alan bulup çömdüm ve ağlamaya başladım.

Al işte! 

Annemi aradım. Canım annem de telaş yaptı ben ağlayarak konuşunca. "Kızım merak etme, sen o sonucu doktoruna bir göster, sonra ne gerekiyorsa yaparız. Özel doktora götürürüm, profesörlerden randevu alırız, Ankara'da iyi doktorlar var. Korkma, tamam mı?"

Sonra, daha önce doktora beraber gittiğim arkadaşım aradı, o da ben ağlayarak konuşunca meraklanmış ve ağlamış öğrencilerinin karşısında. Birkaç arkadaşımla daha konuşuyordum, onlar da aradılar ve telaşlandılar ben öyle olunca.

Doktora gösterdim. Beynimde bir şey olmadığını söyledi. "Kist, genelde böyle MR'larda çıkıyor, bir KBB'ye görün dedi." Sonra Özgemin iş yerindeki eski baş hekim, sonucuma bakıp korkulacak bir şey olmadığını, KBB doktoru gerekirse o kisti basit bir ameliyatla alabileceğini söyledi. İçim rahatladı. KBB'ye görüneceğim; zaten 8 Mart'ta kontrolüm vardı. MR'a beraber gittiğim arka
daşımın annesi de eczacı, o da rahatlattı kistler kansere dönüşmez diye.

Eve gelene kadar metroda, merdivende, yolda, hastanede, bahçede ağlayıp durdum. İyi haberler aldıktan sonra da annemin sözlerine ağladım. Ben yalnız değilim ya. ANNEM YANIMDA BENİM. Evde de durduk yere annemin o rahatlatıcı sözlerini hatırlayıp ağladım.

Bak yine geldi...

Sizi bilmem ama benim annem, benim canım. Her ne kadar çok kavga etsek de, 2 günden fazla aynı evde kaldığımızda çıldırsak da, o benim canım! Çok despottur, önyargılıdır, sinirlidir ama aslında yumuşacıktır, hiç de kıyamaz...

8 yorum:

  1. Çok geçmiş olsun.Ben de bir anneyim evlatlar vazgeçilmez, bir evladım, annem için vazgeçilmezim. Umarim hiç birşeyin kalmaz tez zamanda sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim. Allah eksik etmesin anneleri, evlatları...

    YanıtlaSil
  3. Anneler böyledir işte; ne senli ne de sensiz.. İyi ki varlar, benimki 83 yaşında:) Geçmiş olsun bu arada.. Her gün ballı toz zencefil yutalım, herşeye karşı korur. Bak şimdi annelik yaptım.

    YanıtlaSil
  4. Teşekkür ederim. Ballı zencefili de çok severim :)

    YanıtlaSil
  5. Denememistim, yazdım bir kenara 😊

    YanıtlaSil

Bu konu hakkında bir şeyler söylemeyecek misin?