Canım sıkılmaya çoktan başladı. Kaç gündür, ne yaparsam kendimi oyalarım da özlemim biraz olsun diner, diye düşünüyorum. Aslında yapacak şeyim çok fakat akşamları onsuz yatağa girecek olmak böyle düşünmeme sebep oluyor sanırım. Ben özledikçe ağlarım ki. Mezun olduktan sonra memlekete döndüğü ve bir daha gelmeyeceğini düşündüğüm zamanlar ne kadar da zordu... En azından benim için. Eksilmiş ve bir daha tamamlanamayacak gibi hissediyordum... Bu sefer daha uzun süre dokunamayacağım ona ama kesin olarak tekrar yanına geleceğimi biliyorum.
Dün çok yorgun gelmişti işten, yemek yedik, hemen uyumaya geçtik. Şekerleme yapmaktı amacımız ama ben uyandım,o devam etti. Haliyle ne doğru düzgün konuşabildim, ne de sarılabildim. Bunu, bir gün yapamadım diye böyle mutsuz hissedince, ta eylüle kadar nasıl bekleyeceğim diye korkmadan edemiyorum tabii. Bir de Ankara'da yalnız başına kalacak... Benim kadar sıkılmaz neyse ki, haftanın 6 günü işte.
Akşamları nasıl uyuyacağım ben? Kokusunu hissetmeden, tenine dokunmadan, sesini duymadan... Düşündükçe içim daralıyor be of!
Dün gece, bu gecenin, eylüle kadar sarılıp uyuyabileceğimiz son gece olduğunu düşünüp durdum. Kokusunu iyice içime çektim. O kadar ki, kafamı çevirdiğimde sadece onun kokusunu hissettim. Bayramda onun memleketine gidiyorum ben de. Biraz daha olsun onunla vakit geçirebilmek için.
Sanki gören duyan da hiç görüşmeyeceksiniz sanır! Kendine gel Corcina!
Üzerindeki şu gerizekalı duygusallığı at artık!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu konu hakkında bir şeyler söylemeyecek misin?