2015 içince tiroid nodüllerimin kontrolüne hiç gitmedim. Kan tahlili sonuçlarım iyi çıkınca ultrasona göndermeleri için bir şey demiyordum ben de. Doktorum da ilacımın dozunu değiştirmemişti. 100 mcg Levotiron'a devam ettim.
Son zamanlarda boğazımda bir şey hissetmeye başladım. Her yıl ara ara hissederdim ben onu. Kulağım yüzünden boğazım ve lenf bezlerim şişerdi. Bu sefer korktum, çünkü 9 aydır kontrole gitmemiştim.
Annemden eski ultrason ve sintigrafi sonuçlarımı istedim. Okuyup ne olduklarını araştırınca, kötüleşebilecek tipte olduklarını gördüm. 3 defa kontrole gitmişim; bir büyümüş, bir küçülmüşler. En son, "sağda 110x3 mm izoekoik nodüler alan" yazdığını gördüm ve çıldırdım! 110 mm demek, 11 cm demek! 4 cm'den sonrası tehlikeli. E benimkiler de yatkın buna. Beni sardı bir korku... Zaten hissettiğim ağrı/şişlik de sağ taraftaydı. Başladım ağlamaya ama durduramıyorum kendimi.
Ya kötü bir şey çıkarsa?
Ama ilacımı çok düzgün kullandım ben!
Allah'ım n'olur kötü bir şey olmasın!
Bugün doktora gittim. Annemin yolladığı eski sonuçlarımın çıktısını almıştım;onları ve cuma günü sağlık ocağında yaptırdığım kan tahlili sonuçlarımı götürdüm. Doktor, eski sonuçlarımdan hiçbir şey anlamadığını söyleyip durdu. Kan tahlilimi de beğenmedi. Kontrol için biraz geç kaldığımı söyledi. Yeniden dosya açmak gerekirmiş. 6 ay değil, 6 hafta da bir; hatta duruma göre 3 haftada bir kontrole gitmem gerekiyormuş!
Ulan ben ultrasona o kadar sık girersem zaten hasta olurum ki amk!
Doktor da iyice korkuttu. Hastanede ağladım ağlayacağım! Oradan oraya yürüyorum, derin nefes alıyorum, kendimi sakinleştirmeye çalışıyorum falan. Sonra telefonda Koala ile konuşurken sesim titremeye başladı. Annemle konuştuğumda da "Doktor baştan bakmak istiyor demek ki," dedi. "Ankara'daki doktorlar daha iyidir hem."
Doktor bir arkadaşıma yazdım. Ankara'daki devlet hastaneleri nasıl, dedim. Hepsi aynı bok, dedi. Hah al işte. Sonuçlarımı aldığımda ya tedaviyi düzgün yapamayacaklar, ya sonuçlarım berbat çıkacak, ya da bir saçmalık olacak illa ki!
Tam da sınavlarım falan bitmişken, Cymbalta'yı da bırakmak için psikiyatra gideyim diyordum. Kendimi hiç iyi hissetmiyorum ki bırakayım!
Ha bu arada, ultrasonla tiroitlerime bakmak için de 9 Temmuz'a randevu verdiler. Buyurun. İki bakıp görüntü alacak ve yorumlayacak diye de ebesinin şeyine randevu veriyorlar ki daha da stres olalım, bir hastalığımız varsa daha da ilerlesin! 3 gün boyunca sinirden ve korkudan ağlaya ağlaya artık daha başka hastalıklara da sahip olurum. Ne mutlu.
Özel hastaneye gidiyordum Mersin'de ama artık 6 ayda bir onca parayı baymaktan bıktım. Her kan tahlili için ayrı bir ücret alınıyor. Devlet dedim, hani DEVLET yani. Onun da pek de iyi olmadığını öğrendim. Üniversite hastanesine gitsem, bana 5 yıl sonrasına randevu vermesi çok olası. Hani bakımı iyi fakat muayene olacak gün yok.
ALLAH STRES!
ALLAAH.
Deli manyak bir insana dönmüşüm ben.
Perşembe günü göreceğiz bakalım.
Nolur kötü bir şey çıkmasın!
Bu yazı için boşuna "Beğen" düğmesi var, ya da bu tarz bir yazıyı bir insan niye, nasıl, hangi ruh hali ile beğenir, pek anlayamadım.
YanıtlaSilBüyük geçmiş olsun, sağlık en büyük hazine, inşallah bu hazineden mahrum kalmazsınız, ki bu saklı define aramayla bulunmuyor, kaybetmemek lazım, zaten başkasına da yâr olmuyor! Allah acil şifalar versin.
Perşembe günü güzel haberler almak dileğiyle :)
“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi,
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi…”
Muhteşem Süleyman(Nam-ı Diğer "Kanuni")
Var mı iyi haberler? Perşembe geçti.
YanıtlaSilEvet ama tatmin olamadım. Yazayım...
YanıtlaSil