Aklımdan geçenler de genelde el yıkarken şöyle oluyor: Elimi yıkadım mı yoksa yıkadığımı mı düşündüm? Dur bir daha yıkayayım. Tam olmadı, bir kez daha yıkamam lazım. Bu sefer yıkıyorum bak dikkat et, tırnaklarımı da fırçaladım. Tamam yıkandı. Tam kurulamaya geçecekken, ayy yok yok iyi yıkayamadım. Bir daha yıkayayım.
Sonra eller bembeyaz!
Psikolog bana demişti ki: Eğer bu şekilde devam edersen duvarlar üstüne üstüne gelecek ve bir süre sonra da delireceksin.
O zamanlar bir salgın yoktu tabii! Sanki temiz olmak için ortaya bir salgın çıkmasına gerek varmış gibi!
Neyse, ben abarttığımı bir süre sonra doktorlarla konuşa konuşa anladım. İlaçların da etkisiyle elimi daha az yıkamaya, kolonya kullanmamaya, oturacağım yeri silmemeye, çimlere oturmak falan başladım. Tabii çevrem şok. Arkadaşlarım "Sana noldu?" diyor. Nitekim OKB azalmaya başladı. Ya da üstesinden gelmeye başladım. Hatta ilk kez 3 gün boyunca duş almadım! Yatağıma birisi yattı, çarşaf değiştirmedim. Bayağı aştım yani. Aynı bardaktan su içtim, aynı tabaktan yedim, bazen aynı çatalı kullandım, bir giydiğimi bir kez daha giydim vs.
Peki şimdi noldu? Tam OKB'nin üstesinden geliyorum ben artık yeaa diye gevşerken, ortaya gıcık bir salgın çıktı. Korunmak için söylenenler ne? İlk paragrafta yaptıklarım.
Annemle konuşurken, kızım dikkat et ve ellerini yıka mutlaka bol bol diyor. Ben ne diyorum? Anne bu zaten benim her zaman yaptığım bir şey; benim normalim zaten o. Evet haklısın deyip gülüyor.
Tam da spora yazılmışken dünyaya yayılan salgın da ne manidar oldu bana.
Ha bir de psikiyatr kontrolüm ayın 20'sinde. Ayın 30'unda da tiroit kontrolüm var, kan vermeye Gazi Hastanesi'ne gitmem gerek. Ama ben ikisine de gidecek miyim? Hayır. Psikiyatrı aramayı düşünüyorum, kendisine bağlanabilirsem ilacı yazdıracağım. Bağlanamazsam aile hekimime gidip yazdıracağım ama o zaman da psikiyatr yazmadı diye ekstra ödeme çıkıyor. Antidepresanlar da öyle ucuz şeyler değil. Hele ki çalışmıyorken hiç değil. Umarım ulaşabilirim doktora.
Gazi'ye kan vermeyi de kendi başıma erteliyorum. Randevum vardı ama kısmet artık. Ortalık bir sakinleşsin, o zaman gidip veririm kanımı. 3 kez gitmem gerekecek: Tahlil isteme muayenesi, tahlil yapılma günü, sonuç gösterme randevusu.
Spor salonunu da arayıp, üyeliğimi dondurayım diyorum. Umarım kabul olur. Kampanya ile yıllık üyelik yaptırmıştım, o yüzden emin değilim dondurulabileceğine.
Artık bir tek markete gidip geliyorum. O da alkol almak için. Diğer gereksinimlerimi ya apartman görevlisinden ya da Banabi, Getir, Migros Hemen gibi platformlardan karşılıyorum.
Bir an önce bitsin şu epidemik. Nereden çıktıysa oraya geri dönsün amık!
Böyle deyince aklıma okuduğum bir kitaptaki bölüm geldi. Buzulların erimesi ve küresel ısınmadan bahsediliyor kitapta. Antarktika'da buzullar sayesinde donmuş ölümcül canlılar (bakteri mi, virüs mü, organizma mı artık neyse) varmış ve küresel ısınma ile birlikte buzulların erimesi bunları ortaya çıkarıp dünyada bolca yeni salgın yayabilirmiş. 2 yıl kadar önce okumuştum. Çok korkunç değil mi sevgili okur? Küresel ısınma için de bir şeyler yapmak lazım. Neden insanlar olarak her şeyi harap etmeye bayılıyoruz? Ayrıca kapitalizm ve emperyalizmden de iğreniyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu konu hakkında bir şeyler söylemeyecek misin?