6 Aralık 2018 Perşembe

Evleri ayırıyoruz sevgili okur


Hayallerle kurduğumuz yuvayı dağıtıyoruz. Çok güzel olacak, kendimize göre döşeyeceğiz her yeri, bizim olacak her şey ve yeni bir hayata başlayacağız, demişti. Dün gibi aklımda...

Güzel başladı ama güzel bitmedi.

Son zamanlarda sürekli büyük kavgalar ediyorduk. Bana kötü şeyler söylemişti. Konuşalım demiştim, konuşmamıştı. Dün de, cumartesi günkü tartışmaya istinanaden "Neden konuşmadın, anlatmadın ve çözmedik? Neden sustun?" dedi. Düne kadar kendisiyle konuşmuyordum çünkü. Dedim ki, konuşmak istediğimde beni odadan attın, sana daha nasıl diyebilirdim konuşalım diye?

O gün, onu sevmediğimi düşündüğünü söyledi... 

Sustum. Diyecek bir şeyim yoktu o an. Bunu düşünmesi ağzımı mühürlemiş gibiydi.

Sonra doktora ve ardından da ev gezmesine gittim. O ne yaptı,ne etti hiç haberim olmadı. Ben de haber vermedim, çünkü ne yapacağımı zaten 3 gün öncesinden haber vermiştim. O günden düne kadar, hiç konuşmadım, yüzüne dahi bakmadım. Ertesi sabah uyandığımda evde değildi. Not bırakmış arkadaşıma gittim diye.



Dünü anlatayım. 5 gibi, akşam evde olup olmadığımı ve konuşmamız gerektiğini söyledi. Gelir gelmez konuştuk. İlk söylediği şey, "evleri ayıralım"dı. Nedenini sordum. Olmuyor, anlaşamıyoruz, bunu ikimiz de görüyoruz ve olayı dramatize etmeden, büyütmeden, tartışmadan çözmek istiyorum, en kısa sürede evleri ayıralım dedi. Sen mi gitmek istersin, yoksa ben mi gideyim, ikisi de bana uyar dedi. Ben giderim dedim... Ayın 15'i kira günümüz, o zamana kadar senden cevap bekliyorum, ona göre arkadaşlarınla konuş dedi.

Ne kadar da keskin, kesin ve kararlı... Kesin karar vermiş. 
Ben bir yüktüm; sürekli rapor vermesi, haber vermesi, yanına çağırması ve suratını çekmesi gereken. Artık bunu istememiş, bu istememe ona güç vermiş. Yoksa istemezdi ayrılmamızı.

Sonrasında 3 tane sigara içtim. O sırada konuştum. 
Benim onu kısıtladığımı düşünmüş, her şeyden bir mutsuzluk çıkardığımı, mutlu olmak istemediğimi, ilişkimizdeki mutluluğa engel olduğumu, sürekli negatif düşündüğümü, fazla realistik olduğumu, artık yürütemediğimizi, ilişkinin oturacağına daha da kötüleştiğini düşünmüş. Kararını vermiş ve bana söyledi, sen de karar ver diye. Bana bok yemek düşer burada. 

Ne yapabilirdim? 


Tamam, taşınırım en kısa sürede, dedim. Başka hiçbir şey diyemedim. İlişkiyi zora sokan ve mutsuz olmayı görev edinen benim ya... Sadece suratına bakabildim. Ne desem, zihnini bana kapatmıştı bir kere, almayacaktı söyleyeceklerimi. Dediği gibi, kararını vermişti. 


Ben düzeltmeyi çok istedim, bana yaptıklarına ve hissettiklerime rağmen; ama bu değişecek gibi değil, ikimiz de görüyoruz, dedim. Daha önceleri de, evleri ayırırsak bende biteceğini, çünkü zaten yanımdayken bile özlediğimi söylemiştim. Bunu biliyor. Tamam, ayıralım evleri, bir de öyle deneyelim, tabii sen de kabul edersen, dedim  tüm eziklikleri yüklenerek. 

Bitiremedim sevgili okur. Hatıralarımı kolay atamadım. O da gönlünün ucuyla tamam dedi beni üzmemek için daha fazla. En baştan istediği şey ayrılmaktı halbuki.

Sonra tuvalete giderken ben, o da tuvavletten çıkıyordu ve bana bir sarıldı... Sanki bu zamana kadarki sarılmayışlarımızın acısını çıkarıyor gibiydi. Sessizce yaşlar döküldü göz pınarlarımızdan. 

Sonra 11 gibi, uyumak için yatağa geçtik. İkimiz de uyuyamamışız. Bir anda ağlamaya başladı. Sarıldım ben de. Yüzünü yıkamaya gittiğinde saate baktım, 3'tü. İlk tanışmamızdaki gibi saçını okşayarak uyuttum onu, derken ben de uyumuşum. 


Koli buldum. 
Ev de buldum. Eski ev arkadaşıma gidiyorum. 
Eşyalarımı azaltmam gerekecek, çünkü onun evi küçük. 
Bu hafta sonu olmaz ama önümüzdeki hafta sonu bir mani çıkmazsa taşınıyorum yuvamızdan sevgili okur. 

Yuvamızı terk ediyorum... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu konu hakkında bir şeyler söylemeyecek misin?