19 Aralık 2012 Çarşamba

İki kapılı bir hane, o gelmiş bu gitmiş kime ne?

Ailem de bana koca bulmaya başladığına göre ben olmuşum.
Zamanım da gelmiş. Onların da zamanı gelmiş.

Denis hocacım da evlenmiş.
Sally'ye de bahsetmiştim ondan. Araştırmıştı aramızda bir şey olmadan.

Yar bana bir eğlence.
Bir sevenim olsun hadi be görümce.

22'sindeki parti için Brook'u, Johnson'ı ve Francesca'yı ayarladım.
Yine beş parasız kaldım.

21 aralıktan büyük beklentisi olan Sally, o günden sonra birden değişmeli!
Ah Sukapu, hayal kurmayı acilen kesmelisin.
Sonra kapanmasın kısmetin?




O değil de, bu ıhlamur nasıl güzel söktürüyor!
Lokman Hekim sen çok yaşa. (Ya da her neyse.)
Birden Sally'yle tavla oynadığımız o kafe geldi aklıma her nedense. 

2 yorum:

  1. Bana (Bloguma) sadece teğet geçmişsin, birçok teğet geçenler gibi. Oysa ben, (şekilde görüldüğü gibi) iade-i nezaket ziyaretinde bulunmayı görev bildim. Bunu hep yapanlardanım (övünmek gibi olmasın:)

    İade-i ziyareti şekil şartları olsun diye yapmak da kuru övüntüye girer, biliyorum. Kuru övüntülerden çiçek açmayacağını da....

    Öyleyse, verdiğiniz emek ile ilgilenip, bana ne hissettirdiğine geliyorum. Az diyeyim ki öz anlatmış olayım:
    İnce, zarif, öztörpülü mizahın altında kocaman felsefe görüyorum. Evet görüyorum....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teğet geçme olayını anlamadım desem yalan olmaz.
      Felsefeyi görmüşsün, sevindim açıkçası. Bir de şunu görmelisin: http://kivirciklahana.blogspot.com/2012/12/20-aralk-2012.html Anlamışsan helal olsun bir kere daha!

      Sil

Bu konu hakkında bir şeyler söylemeyecek misin?