26 Mart 2014 Çarşamba

Soyunma Odasında

Bir ara ayrılmıştı salondan ama geri gelmiş anlaşılan. Benim de canıma minnet tabi. Step dersi veriyor kendisi. Aynı zamanda da beden eğitimi öğretmenliği öğrencisi. Bu yıl da son sınıf.

Üniversitenin üçüncü yılı da bitti. Oldukça zorlu, sıkıntılı ve yılışıklık dolu iki dönem geçirdim.
Kopyayı çeken geçebildi dersi.

Peki ben?
Hayvanlar gibi çalıştım. Yeri geldi saatlerce sandalyemden kalkmadım. Düzensiz beslendim. Uyku düzenimi siktim. Sıçtın mavilerine kaldım.
Sonra da neden kilo aldı bu Corcina?
Alır tabi.


Öf bırak ya.
En azından ben bir şeyler öğrenerek sınıfımı geçiyorum. Bom boş mezun olmayacağım.
Her neyse,sorun o değil. Öküz gibi kilo aldım! Antalya'ya döndüğüm anda salona yazılmam lazım. Oradakiler de beni özlemiştir zaten.

......


Antalya'ya döndüm. Beni ilk babam gördü ama ilk başta bir şey söylemedi. Özleminden fırsat bulamadı tabi. Annem hemen yapıştırdı lafı.
-Kızım, bu ne hal? Nasıl kilo almışsın böyle?

Açıklama falan yapmadım. Şimdi desem, sınavlarım bünyemi sikti diye, inanmazlar. Çünkü onlara göre ben ders çalışmıyorum.
-Evet ya, bir an önce benim salona gitmem lazım. 3 aylık hem de!



Bir hafta sonra her yıl gittiğim salonuma yazıldım. Beni çok hoş karşıladılar.
Emıli hocam da oradaydı. Kendisi çok hoş bir hatundur. Sarışın,fit,benim boylarımda belki biraz daha uzun.


Tobi hoca hemen bana bir program yazdı. O gün başladım. Step seansına katılmadım çünkü hamlamışımdır yani. Aylarca spor yapmadım. Bir hafta boyunca sadece alet çalıştım. Nasıl hamladığımı, karnımın ve kollarımın nasıl ağrıdığını, gülemediğimi ve hapşıramadığımı bir ben bilirim. Nasıl bir acı o?

İkinci hafta step seansına girmeye başladım. Beni görünce çok sevindi Emıli hocacım. Hemen öne çekti tahtamı. Önde durmamı istedi. E haklı, salonda en iyi hareket yapan kişi benim. Dans ediyor olmamın da etkisi var. O da biliyor benim antrenör olmak istediğimi. Hatta bir ara beni çalıştıracağını söylemişti. Ama ben vazgeçtim.

Ailem vazgeçirdi... Onlara göre mühendis olmalıymışım. İyi de neden onlar karar veriyor ki? Bu benim hayatım!

Salonda 1 ayın sonuna geldik. Tartılma zamanım gelmişti.
DA DAM!
Hiç kilo vermemişim!
Al ya.
Ama arkadaşlarım kilo verdiğimi söylüyorlardı.
Doğal bir şey: Sıkılaştım. Bu aydan sonra kilo vermeye başlayacağım.


....

İkinci aya girdik. Artık sadece step seanslarına giriyorum. Günde 4 defa! Düşünebiliyor musun? Günde 4 step seansına giriyorum! Ve hareket ettikçe de enerjim artıyor.

Seanslardan birindeyiz. Step bitti artık pilates kısmına geçtik. Kalça kaldırma hareketi yapıyorduk. Minderi serdim. Sırt üstü uzandım. Ellerim kalçamın altında. Kalçamı kaldırıyorum.

Emıli yanıma geldi.
"Corcina,bacaklarını çok açıyorsun." dedi.
Kendi bacaklarını, benimkilerin dışına sardı. Çok açmamam için sıkıştırdı.
Ellerini de bacaklarımın üst kısmına  koydu.
Üzerime eğildi.
Kafasını yaklaştırdı.

Ateş bastı beni. Eminim o arada oldukça kızardım.
Kafamı sağa sola çevirmeye başladım. Yüzüne baktıkça içimde inanılmaz şeyler oluyordu!
Karnıma ağrılar girmeye başladı.
Suratımda salak bir gülümseme...
25 tekrarı tamamladık. Kalktı... Diğerleri hata yapıyor mu diye kontrol etmeye gitti.
Soğuma hareketlerini de yaptık. Bitti.

Emıli'nin yanına gittim. Kolunu boynuma attı. "Çok güzeldi bugün! Harika coşturdun yaa!" dedim.
"En iyisi sendin!Nasıl hareketliydin bugün öyle." dedi. Ben tabi havalarda uçuyorum.


Soyunma odasına doğru geçtim.
Son seans olduğu için o da geldi. İlk defa beraber soyunma odasındaydık. Önceleri ben erken çıkıyordum.
Konuşmaya başladık. Konu konuyu açtı falan. Biz sohbet ederken soyunma odasındaki herkes çıktı. Zaten saat 9'a geliyordu. Salon kapanmak üzereydi.

Üzerimi çıkardım.
İç çamaşırımı da çıkarmam gerekiyordu.
Arkamı döndüm.
Askılarımı indirdim.
Kopçayı çözdüm.
Tam çantama koymak üzereyken sırtımda bir el hissettim...

Emıli, parmaklarını omuzlarımdan başlayarak, kalçama doğru gezdirmeye başladı.
Titredim... Tüylerim diken diken olmuştu.
Dudaklarını boynuma değdirdi.
Omuzlarıma...
Sırtıma...

Yüzümü döndüm. Henüz soyunmamıştı.
Dudaklarını değdirdi dudaklarıma...
Karşılık verdim... Öpmeye başladım onu.
Yanıyordum!
Üzerindeki tişörtü çıkarıp fırlattım bir kenara.
Perdeli bölmeye doğru götürdü beni. Arkadan da perdeyi örttü.
Oradaki banka yatırdı beni.
Sütyenini çıkardı.
Birbirimize değiyorduk...

Ateş gibiydi bedeni...
Dilini ufak ufak boynumda gezdirmeye başladı.
Aşağıya doğru indi...
Memelerime geldi.
Dudaklarını kullanmasını çok iyi biliyordu belli...
Onu istiyordum.

Eşofmanını çözdüm. İndirdi.
O sırada ben de çıkardım.
İç çamaşırımı çıkarttırmadı. Elini çamaşırımın içinden geçirerek, parmaklarını dolandırdı.
Sonra yavaşça çıkardı.
Dilini değdirdi karnıma...
Kasıklarıma indi. Bacaklarıma kadar geldi...
Ses çıkarmadan duramıyordum...
Ben inledikçe o hızlandı.

Nefesim hızlandı...
Boğazım kurudu.
Kalçamı kaldırdım,yumruğumu ağzıma koyarak bağırdım...
Dudaklarıma geldi tekrar. Öptü.
İnanılmaz öpüşüyordu!
Bir daha istedim...

Parmaklarını kasıklarımda gezdirirken, dili de dilimdeydi. Nefesi sıcaktı.

Kalçasını sıktım.
Tekrar inledim.



Üzerinde incecik bir iç çamaşırı vardı. Siyah.
Çıkardım.
Üstüne çıktım.

Memesini tatmaya başladım.
Uzun uzun öptüm.
Dilimle oynadım.

Göbeğini öptüm.
Tekrar dudaklarına çıktım.
Alt dudağını ısırdım.

İnledi...

Kulağına çıktım.
Dilimi gezdirdim kulak memesinde. Somurdum uzunca.
Boynunu öptüm.
Dudaklarımın arasına aldım derisini...

Aşağıya indim.
Zevkten inliyordu.
Kasıklarını öpmeye başladım.
Dudaklarını dudaklarımın arasına aldım.
Tuzluydu tadı... Çok güzeldi...
Parmaklarını saçlarımın arasında gezdirmeye başladı.
Çok hızlı nefes alıyordu o da.
Karnı kalkıp iniyordu...
Kasıldı...

Rahatladı...
Yanına uzandım...
İnanılmaz rahatlamıştım.
Huzur doluydum.
Mutluluk taşıyordu.

Göğsüne yattım. Karnında gezdirdim parmaklarımı. Elimi tuttu.
"Seni bırakmak istemiyorum!" dedi.
Öptüm.
"Benim olur musun?" dedim.
Sarıldı.

Bir süre uzandık öylece...

Kapıdan birisinin girdiğini duyduk!
Anında dolabıma yöneldim. Üzerimi yeni çıkarmış gibi davrandım.
O da içeride giyindi.

Önden çıktım. Onu bekledim. Geldi.
Anahtarlarımızı bırakıp bahçeye çıktık.

Oturdum sandalyeye. Yanıma oturdu o da. Elimi tuttu. Gözlerimin içine baktı bir süre.
Boynuna atladım.
Sımsıkı sardım!
Yanağının üst kısmına bir öpücük kondurup kendi yoluma doğru yöneldim.
O da diğer tarafa doğru yürümeye başladı...



......


Artık birlikteydik. Salondayken beni uzaktan gördüğünde göz kırpıyordu, kaçamak buluşmalar, saniyelik göz göze gelmeler yaşadık. Lavaboya gittiğimi gördüğünde hemen arkamdan geliyordu. Ses çıkarmadan birbirimizi öpüyorduk. Bir süre sonra da ikimizin suratında şapşal gülümsemelerle dışarı çıkıp işimize dönüyorduk.

Aynalardan bakışıyorduk hep. Hafta sonları hep birlikte olduk.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu konu hakkında bir şeyler söylemeyecek misin?