29 Aralık 2023 Cuma

Kendime Sarılmak

Kendime sarılıp kendimi rahatlatmayı öğrendim bugün. Kendimi sevmeyi, kendime değer vermeyi öğrendim, deneyimledim, sonucunu gördüm. Başardım.

İçimdeki ben, beni affettiğini söylemişti zaten. Onca aşağılayışlarımla, kötü sözlerime, ezmelerime rağmen bana beni affettiğini söylemişti. Kocaman bir yüreği var onun, dünyanın tüm güzelliklerinin sığabileceği… Ona sarılıyorum artık. Ona en iyisini vermek için çabalayacağım. O, her şeyin en güzelini hak ediyor.

Ona sarılmak o kadar güzel hissettirdi ki!

Önce ağladı, gözlerini kapattı. Sonra rahatlayıverdi bebek gibi…

Seni kimsenin üzmesine izin vermeyeceğim artık. Ben hep yanındayım…



from WordPress https://ift.tt/6exFqBA
via IFTTT

5 Aralık 2023 Salı

Affediş

Bugün iş çıkışı yine eve yürüdüğüm bir zamandı. O sırada Maviş’i düşündüm. Ne zaman yazarsam yazayım en az 1 saat sonra bana geri dönüşünü, sabahları uyanmak bilmeyişini, geceleri yatmayışını, ben yazmadan yazmayışını. Çalışmayan bir insan nasıl bu kadar meşgul olabilir ve bana dönemez diye düşündüm.

Sonra da, isteyen insanın her türlü yazacağını hatırladım. Şayet birinin aklındaysan, sana cevap verir. Öyle olmasa bile; ben beni düşünmeyen bir insanı, bana değer vermeyip de cevapsız bırakan bir insanı, kendini her şeyin önüne koyarak yalnızca bencillik yapan bir insanı da hayatımın partneri yapmak istemiyorum. İletişim kuramıyorum ki… Uzaktayız, başka nasıl iletişim kurabiliriz? Sürekli yanına gidip gelemem şu an, o vakte kadar teknolojiden faydalanmak durumundayız.

Neyse… Bunları düşündüm. O sırada Düşünce Gücüyle Tedavi kitabını dinliyordum. Kitabı kendimi sevebilmek için okumaya başladım, bazen de dinliyorum. Teyzem ta ben orta okuldayken önermişti bu kitabı, üstünden 20 yıl geçmiş, ancak başladım. Kitap da 25 yıl önce yazılmış ve tam olarak bu zamanlardaki enerji ve meditasyon çalışmalarında söylenenleri anlatıyor. Bir yerinde, kendimizin küçük haline bakmamızı söyledi. Ona nasıl davranırsınız dedi, sarılıp korkmaması için telkin edersiniz. Hiçbirine evet demedim. Dövmek, kızmak, aşağılamak istedim küçük beni. Dolayısıyla kitapta yazan her kelimeye “yüöö” diye karşı çıka çıka yürüdüm. Ona kızdıktan sonra, yapacaklarınızı yaptıktan sonra, içinizdeki her şeyi çıkardıktan sonra ne yapardınız dedi, rahatlar mıydınız, daha ne olsun isterdiniz dedi. Rahatlamazdım, diye geçirdim içimden. Rahatlamam için, hiç var olmaması gerekirdi çünkü. Böylesine ezik bir çocuğun dünyada ne işi var?

Çocuk halimizi affetmemizi istedi. Tabii ki de affetmedim. Neyini affedeceğim?

Sonra dedi ki; madem öyle, onun sizi affettiğini söylediğini düşünün…

O an ağzım açık kaldı. Boşluğa düştüm. Hiç böyle düşünmemiştim. Küçük Gezgin Keçi beni affediyor… Bana, “Beni aşağılamalarını, değersiz görmelerini, sevmeyişini, her yanlışımda vuruşunu, her üzülüşümde hak ettiğimi söyleyişini ve bunlar sebebiyle buruk büyüdüğümü görmemeni affediyorum.” dediğini düşündüm ve ağlamaya başladım. Psikopat davranışlarımı affetti küçük ben… Her şeye rağmen affetti. Benim öldürmek istediğim o küçük ben, şimdiki beni affetti. Canına kıymak istememi bile affetti…

Düşünemiyorum şu an. Resmen sebeplerim tükendi. Çatışacak konum, söyleyecek sözüm yok sanki, bulamıyorum.

Boşluğa düştüm.



from WordPress https://ift.tt/dSwIu1i
via IFTTT

20 Kasım 2023 Pazartesi

Maviş

Memlekete değil, senin yanına taşınmak istiyorum…



from WordPress https://ift.tt/3T024Aa
via IFTTT

2 Ekim 2023 Pazartesi

Nasıl Güzel Bir Gündü

26 Ağustos tarihinde bir sosyal medya platformu üzerinden insanlara mention atıyordum. 30 Ağustos gecesi yani 31 Ağustos sabahı Mavi Ay olacağını öğrendim ve platforma esprili bir mesaj yazdım: “Seninle Mavi Ay’ı izleyelim mi tatlı kıs?”


Bunun üzerine Oğlak mention attı: “Düşündüm ve tamam olur, date yapacağız.”

O gün ilgimi alıverdi. 31 Ağustos sabahı 4’te ikimiz de uyanıp birbirimize mention attık. Bir gün öncesinde de beni Instagram’dan eklemişti, ben de ekledim. 31 Ağustos sabahı Mavi Ay’ın fotoğrafını çektim. O sırada o bana Instagram üzerinden özel mesaj attı. Güzel bir şey yazdı. Sonra sildi. Ben de gördüm yazdığını ve cevap verdim. Sonra o mesajı yeniden yazdı, aynı mesajdı.

Platform üzerindeki her gönderimde bana cevap yazdı, beni kıskandı ve özelden yazdı, bana göndermeli gönderiler paylaştı, insanlara karşı beni savundu. Instagram üzerinden de bu şekilde hanımcı, nazik tavırlarla mesajlar attı hep. Libidosu yüksek bir kadın; bu yüzden konu erotizme geliyordu sürekli. Sonra ben de nude attım. Çok hoşuna gitti. Daha çok yazmaya başladı. Başka nude atmadım, geçiştirdim hep, çünkü benimle sadece sevişmek için konuşmasını istemiyordum. O kadar anlayışlı, hayal kurduran, üzerime titreyen konuşmaları vardı ki ben âşık oldum sevgili okur. O gün telefonum numaramı aldı. Onun fotoğraflarına bakarak hayaller kuracağımı söylüyordum ona. O da benim fotoğraflarıma baktığını söylüyordu.

Müzik yapıp söylüyor, benim gibi.

1 Eylül cuma günü hasta oldu. Antibiyotik kullanmaya başladı. Ben de hastalığını sormaya başladım ama geçiştirdi hep. Boş ver falan dedi. 2 Eylül günü sesinin çok kalınlaştığını söyledi. Kalın sesi çok severim dedim ve duymak istedim sesini. Ses kaydı at dedim, sevmediğini söyledi ve ancak ararsam konuşabileceğini söyledi. Aradım. O Avusturya’da yaşadığı için Whatsapp üzerinden aradım. 1,5 saat kadar konuştuk. Ben gülerek açtım telefonu ve niye gülüyorsun diye o da gülmeye başladı. Sohbet ederken konu ortak arkadaşımıza geldi. Ne yaşadığını sordum onunla. Ara ara flört ettiklerini ama daha çok kavga ettiklerini falan söyledi. Anlaşamayıp tartışırlarmış hep. Onun sosyal medya hesaplarından cinsel içerikli paylaşımlar yapmasından rahatsızmış ve o an karar vermiş olamayacaklarını. Seks tamam ama sevgililik olmazmış. Bana sordu bu kez ortak arkadaş ile ilişiğimi. Flört ettiğimi ve sonrasında beni kırdığını anlattım. Sonra Oğlak dedi ki, “Ortak arkadaş seni kıskanır ve benimle birlikte olmanı istemez”. Ortak arkadaşın bunu yapmaya hakkının olmadığını ve yaparsa susturacağımı söyledim. Ortak arkadaş konusunu kapatıp sadece Oğlak hakkında konuşmak istediğimi söyledim.

Kalbim pırpırdı ve o kadar cilveliydim ki… Platform üzerindeki insanların bizim hakkımızda konuştuğunu ve yakın bir arkadaşının da beni kendisiyle sevgili sandığını söylemiş bir arkadaşı Oğlak’a. Hatta kızdırmak isteyip bana şaka yapmak istemiş. Sonra Allo’nun araya girip mentionlar attığı söylemek için konuşmaya başladı ve ben de “Bırak onları ya, seni konuşmak istiyorum ben” dedim.

Hoşlandığımı söyledim. Uzun ilişkilerimin olduğunu ve uzun süredir de yalnız olduğumu söyledim. O da ayrılalı 1 yıl olmuş ve uzun olmuş ilişkileri hep ama şu anda kendini toparlayamamış. Eskiye dair bir duygusu kalmamış ama kendisi dağınıkmış. Sorumluluk almamanın çok güzel olduğunu ve henüz özgürlüğü çok sevdiğini söyledi; ama benimle de olabileceğini, uzaktan ilişki yaşayabildiğini de ekledi. Sonra konuyu değiştirdi.

Güzel konuşuyorduk. Kapatmak istemedim ama boğazı ağrıyor diye kapatayım dedim. Bir yandan da rakı içiyordum. Çok güzel bir geceydi…



from WordPress https://ift.tt/9SWK4wm
via IFTTT

Mavi Ay

Ne güzel gelmişti Mavi Ay date’i ve 30 Ağustos… Randevulaşmak, uyanmak, buluşmak, güzel sözler…

İyi geceler Oğlak… Galiba aşık oldum sana.



from WordPress https://ift.tt/MxL32FV
via IFTTT

20 Ağustos 2023 Pazar

Neden?

Son görüşmemizde vedalaşırken öyle sıkı sardı ki beni herkesin içinde… Ben bırakmak istedim, o daha sert sarıldı. Hem de iki yandan.

Dayanamadım. Ben de sıktım kollarımı. Tırnaklarımı geçirdim sırtına. Öpmek ve koklamak da istedim, fakat yakıştıramadım kendime. Beni, yalnızca üzme amacı güderek eylemlerine alet eden birine daha fazla yanaşıp da kendimi kendime küçük düşüremezdim.

Belki de hepsinin sebebi benim. Ona güvenmediğimi söylediğimde o da güvenmeyi tercih ettiğini belirtmişti. Sonra ben de aynısını yapmayı deneyeceğime dair söz verdim kendime. Onun haberi yoktu tabii ki… İşte belki de bu yüzden canımı acıtarak gitmek istedi, çünkü onun güven vermediğini söyleyerek ön yargıyla yaklaşmıştım olası bir ilişkiye.

Her şeye rağmen tekrar gelecek, inanıyorum. Benim içimde tutmalarımın tam tersini yapacak ve bir adım atacağız güzelliklere. Şu an kendini heyecanlı bir aşk oyunu içinde tutuyor; ama bu geçici bir heves onun için.



from WordPress https://ift.tt/7AjJ34S
via IFTTT

22 Temmuz 2023 Cumartesi

İyi Oyundu

Ama ne iyi oyundu. Güzel oynadın. Tebrik ederim. Seyirciyi içine aldın, onlara duyguyu tam içlerinde yaşattın.



from WordPress https://ift.tt/iAt2uco
via IFTTT

19 Temmuz 2023 Çarşamba

Yalan

Dedim sana sevgi yalan. Aşk da ne? Öyle bir şey yok.

Açma dedim sana şu kapının kilidini, açma!

Almaya çalışma kimseyi artık, lütfen…

Biliyorsun; ne verirsen ver, ne yaparsan yap, ne kadar yardım edersen et, sana gelmeyecek.

Dönüşü sana olmayacak!

Kalacaksın arkada hep, görünemeyeceksin.

Değerin hiç bilinmeyecek.

Yüzüne kimse gülmeyecek.

Hep soğuk, hep karanlık kalacaksın.

Sana diyorum kalp!

Dalma hayallere de, aç kulağını dinle.

Sen hiç tattın mı kıskanılmayı?

Tattın mı hiç bir gülüşüne eriyen bir sıfatı?

Hiç merak etme, sana olmayacak bunlar. Olmayan bir şeyi merak etmen de biraz saçma değil mi sence de?

Üç ana zaman: Görünmüyorsun işte! Görünmedin, görünmeyeceksin!

Anlasana artık.

İncinmemek adına o inşa ettiğin duvarlar gibi, aklına da örmüşsün en kalınından.

Ayrıca ne bu susuşlar? Haykırsana biraz elinden gelenleri!

Bağırsana yüzlere içinden geçenleri!

Susuyorsun, gamsız sanılıyorsun, kandırılıyorsun.

Ah be kalp. Ne vardı bu kadar duygusal olacak?



from WordPress https://ift.tt/LzneW9X
via IFTTT

14 Haziran 2023 Çarşamba

neyse iyi oluyor böyle

insanlar yalan söylüyorlar sanırım hakikaten. konuştuğum kişiler ya duygularını gizliyor ya da aksiyonlarını. mesela birisiyle ilgili bir şey öğrendim. ben onun kurban olduğunu düşünürken meğersem olayın içindeki diğer kişileri kurban etmiş.
bir diğeri, içindeki her şeyin bittiğini söylerken aslında her şeyin hala devam ettiğini, bir başka yolla belirtti.
ikisine de saygımı kaybettiğimi söyleyebilirim. hatta birisine gerçek anlamda gıcık oldum, kötülük yapasım geliyor. her an laf sokmadan duramıyorum.
tamam insan ilk olarak kendisini düşünmeli, kendisi ne istiyorsa ona yönelmeli fakat diğerlerine saygısızlık yapmaktan ve kolayca kırmaktan da çekinmeli. saygı olmazsa hiçbirimiz yan yana gelemeyiz, her an savaş içinde oluruz. bazı istisnalar vardı fakat insan, zaten sevdiği ya da tanıdığı biri yüzünden kırılır çoğunlukla. sevdiklerini incitmekten çekinmeyen insan karanlığa gömülür eninde sonunda ve kötülük de görür. ne kadar umursamadığını söylese de ben buna inanmıyorum. dünya değerlerinden bu kadar yoksunsanız, dünyada var olmanıza da gerek yokmuş zaten.



from WordPress https://ift.tt/z7nwhrx
via IFTTT

8 Haziran 2023 Perşembe

Yet İşte

Neden birine yaklaştığım zaman mutlaka ama mutlaka uzağa gidiyor? Aynı kutup mıknatıs gibi, hızlı gelirsem hızla gidiyor, yavaş gelirsem götüm götüm gidiyor; ama illa ki gidiyor. Gelmiyor, gelse ben giderdim ve bilirdim. Yok, gelmeler de hiç.

Ayrıca ne bu bendeki sevgiye olan açlık? Bu kadar gerekli bir şey mi bu benim hayatımda? Bu kadar çok mu ihtiyacım var yani? Ezik gibi ne diye sevilmeyi bekliyorum ki ben sürekli?

O kadar çok sevgim var, bir gramı kendime değil; dışarıya vereceğime kendime versem ya hepsini? Ben niye birine ihtiyaç duyuyorum abi???? Ben niye kendi kendime yetemiyorum ya?!



from WordPress https://ift.tt/5s7mTOc
via IFTTT

7 Haziran 2023 Çarşamba

Karışmak

Seni kıskanırım dedim.

Sen kimle konuşsan beynime bıçak yedim: Sana dedim, sevme! Sana dedim alma kalbine. Yıllarca almamışsın, şimdi niye alıyorsun?!

Dağıt aklını. Uzun vadede alışırsın. Gönlün geniş olur, biri acıtsa ötekine sorarsın: Sen de mi acıtacaksın?

Sonra diğerine sorarsın: Yapmazsın değil mi? Sen okşarsın bu buruşuk kalbi…

Cevap vermezsin; kalbime kitlerim, giderim konarım bir başka dala.

Ters konuşursun, kitli kalbimin duvarına çarpar; korurum en değerlimi dedim.

Yok.

Koruyamıyorum aslında.

Ne yaparsam yapayım, onun canı hep ama hep acıyor. Kalbin diyorum, canı hep yanıyor.

Bir ayağım soldaki dalda, bir ayağım sağdakinde. Bırakamıyorum ikisini de. Geçirmişim pençelerimi. Gevşetirsem düşeceğim yine, her zamanki gibi.

Kırılmayan yerim kaldı mı?

Önce sola bastım. Yıllarca bekledim. Dikenler büyüdü bastığım yerde, kanadım. Hayır, dedim, bırakmayacağım.

Dikenler kurudu. Yaralar kapandı. Kanama durdu. Dal ise kuru bir daldı…

Öteki ayağımı sağ dala kenetledim bu sefer. Dikenleri çıkmadı onun. Kamatmadı da, sarmadı da.

Soldaki bir anda çiçek açmaya başladı. Sonra sağdaki…

Çiçekleri soldu soldakinin. Suladım, yetmedi… ya da belli etmedi.

Rengarenk yaratıklar geldi. Kıskandım. Solmuş dedim iyi ki.

Anladın mı?

Anlamazsın.

Nereden bileceksin hangisi olduğunu… Beni ne bileceksin? Sormadın ki hiç nasıl olduğumu…

Umurunda oldu mu?

Hiç tahmin etmiş miydi mesela, etkisinin nasıl olduğunu? Görmüş müydü ki hiç yüzümü?

Tanımıyordu gerçi, bilmezdi neye benzediğini. Kalbimin diyorum.

Gidecek sandım bugün, tamamen kırılacak. Ne olur parçalanırsa bir kanatsızın konduğu dal? Yerçekimi… Bilir herkes.

Ne diyorsun yahu, sus artık. Her lafın ayrı kofluk.

Kafan çok karışık. Uyu artık. Rüyalarındaki saçmalık. İnanma bunlara, bilinçaltına sıçtığım.

Ör duvarları. Koyma pencere ya da kapı. Hapset karanlığa. Işıktan hayır mı görmüş de karanlıktan kötülük gelsin?

Öyle değil mi ama azizim?



from WordPress https://ift.tt/K9vLiy6
via IFTTT

1 Haziran 2023 Perşembe

Ültimatom

Dedi ki:

Bana sevilebilir biri olduğumu gösterdiğin için teşekkür ederim.



from WordPress https://ift.tt/GvLI49V
via IFTTT

30 Mayıs 2023 Salı

Hak Etmişsindir

Kendimi ağlatınca, can sıkıntım da gözyaşlarımla beraber havaya karışıyor, buhar olup gidiyor. Dün güzel ağladım. Gitar çaldım, söyledim; söylerken hissettim ve ağlamaya başladım bir güzel. Büyük oranda rahatlattı. Tabii hâlâ biraz var.

İş yerinde gülmek zorunda olup içimde hissettiklerimi bastırmaya çalışmak çok yorucu. Kafamı işe veremiyorum, duygularımı dağıtamıyorum.

Bu akşam biraz daha ağlatacağım kendimi. İçim dışıma çıksın, o derece ağlamak ve artık bitsin istiyorum. Kendime kötü davranacağım bunu yaparken de. En acı gerçekleri suratıma vuracağım. Kendime acımayacağım. Canım yandıkça acıtmaya devam edeceğim ve bunu zevk alarak yapmayacağım. Hak ettiğim için yapacağım.

Başıma bir bokluk geliyorsa, ben kırılıyorsam, yanlış yapıyorsam bunu hak etmişimdir. Hiç yumuşak davranmaya gerek yok. Kendimi sevmiyorum. Sever gibi yapıp zaman zaman kandırıyorum ki çökmesin.

Umarım bir gün kendimi severim ve bundan hiç vazgeçmem. 

Umarım bir gün birisi de beni sever ve bundan hiç vazgeçmez.

Bıktığım Şeyler ve Yeşil Fanila

Gözlerin bir yeşil fanilaydı balkonda uçuşan
Sicim yağmur taklidi
Bıkmıştım zor geçen kışlarımı anlatmaktan
Bardağa birkaç çiçek ıslamaktan.
 
Parmağımın ucunda kırmızı kenarlı bir bulut
Onu uzatırdım sana, yalnızlık gibi iri bir damla
Parmağıma düşen bir damla kandı aşk.
Seni sevince pazara çıktım sevinçten
Enginar aldım “süper enginarlar” diye bağıran adamdan
Oturup ağladım sonra, şaşırdın.
Bu “süper” oluşta canımı acıtan bir şeyler vardı.
Canımın acısıydın.
Ben bir tek o canı unutmamak için her şeyi hatırlamıştım.
Sevişmiştik.
Evde binlerce tespih böceğinin ayak izleri
Sevişmiştik.
Biri başımdan aşağı pırıltılarla dolu bir sözlüğü
boşaltmış gibi
Seni sevince kıpırdayan her şiiri
Kahverengi bir çaydanlıkta saklıyorum.
 
Sonra gittin.
Birlikte kışlıkları naftalinleyecektik.
Söz vermiştim unutmayacaktım gözlerini
Bir yeşil fanila gibi ipte, alıp ütüleyecektim.
Herkese iyi akşamlar demeyi öğretecektim gözlerine.
Sonra gittin.
Çocuk oldum bir daha, ağladım.
Kaç şiir, kaç kere sular altında kaldı.
Kitaplar, aşk, her şey.
Her şeyi son bir kere daha kurtaramazdım.
Keşke nane şeker gibi mentollü bir buluttan doğaydım
Sonra gittin.
Beyaz bir küf büyüdü evde, tersten yağan kar gibi.
Keşke dünya toz şekeri ile kaplı olsaydı.
Çocuk oldum sonra ağladım, yağmur bile beni ayıpladı.
Söz dedim, söz verdim.
Yüzüme bir daha çiçekli masa örtüleri sermeyeceğim.
Sokakta kuş ölüsü bulmuş çocuk gibi ağladım
Söz verdim, söz verdim.
Ruhumu gömdüğüm yer hâlâ belli.
Güneşi özledim, sonra seni
Keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım.
 
Sonra gittin
Gözlerin bir yeşil fanila unutulmuş balkonda
Sicim yağmur taklidiydi
Artık iyice inceldi.


from WordPress https://ift.tt/dbKh2JE
via IFTTT