Dün beni uykumdan uyandırdı bu "eşyalarımı alsam nolur" düşüncesi. Yeni bir eve çıkacak olsam ve eski evimdeki eşyalarımı alacak olsam, orası çırılçıplak kalacak... Perdeleri, ocağı, halıları ve tabureleri bile almam gerekecek. Yeni ve boş bir yuvaya gireceğim çünkü, sadece benim olan.
Peki Tesoro'yu o halde nasıl bırakırım? Perdesiz, oturacak yersiz nasıl yaşayabilir? Durumu bir anda yeter mi her şeyi tamamlamaya?
Bunları düşünmekten sabahın 5'ini ettim sevgili okur. Bir de beynimi en çok kemiren şuydu: Bana sert bir şekilde eşyalarımı bir an önce toplamamı söylerken, o beni düşünmüş müydü bu kadar?
Bir eve çıksam tek başıma, tüm eşyalarımı alacak olsam, o evde doğru düzgün bir şey kalmayacağını düşünmüş müydü?
Sanmıyorum. İnandıramıyorum kendimi, düşünmüş olabileceğine. Anı yaşar o, o an nasıl mutlu olacaksa öyle hareket eder. İlerisini etraflıca düşünmez, kafası rahattır bu yüzden de. Rahat olunca olumlu düşünür, olumlu düşününce de evren ona istediğini verir. Benim gibi "nolurdu"larla yormaz aklını, bedenini. Aynı eve çıkmak mı ister, yapar. Bir süre sonra evleri ayırmak mı ister, yapar. Ama en baştan düşünmez aynı eve çıkarsak nolur, ne ederiz, ne yaparız... Kendisi mutlu olur, arkasında istemeden mutsuzlar bırakır.
Sonra bir şekilde uyuyakalmışım yastığıma sarılarak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu konu hakkında bir şeyler söylemeyecek misin?