Bıktım yahu! Hakikaten...
2011'den bu yana (21 yaş), küçük küçük de olsa hastalıklarla uğraşıyorum. Ameliyatla başladı, sonra anksiyete, tiroit, kalp, kansızlık, b12 eksikliği, insülin direnci,vücutta iltihap ile devam etti. Şimdi de yeni yeni şeyler ekleniyor. Misal, kulağımda egzema olmuş, damla kullanıyorum; iltihabı geçirdik çok şükür. Bu sırada kullandığım antiyotik mantar yaptı, hayatımda ilk defa. Henüz doktora gidemedim onun için. Dişim ağrıyor, dolgumun içi çürümüş. Çektirmem gerekiyormuş, gidemedim henüz. Dışkılamada kan ve acı problemim vardı. Boru yedim içime bir güzel. Hemoroid yazıyordu fakat doktoruma gösteremedim henüz. Şimdi de pilonidal sinüs ameliyatımın dikişlerinin yerinde hsyvan gibi bir şey çıktı. Çıban mı iltihap toplanması mı bilmiyorum, çok güzel acı veriyor. Doktora göstermem gerek.
Bir de ne var? Pazartesi gününe sınavlarım başlıyooor! Ay ne tatlı ya.
YEMİN EDİYORUM SON 3 YILDIR SINANIYORUM.
Naçizane tavsiyem olacak. Lütfen batı tıbbı ile ilgilenin. Bu kadar rahatsızlık hayata karşı bir takım korkuların olduğunun göstergesi olabilir.(psikolojik oluyor, biz bilemiyoruz) Çok faydalı sonuçlar alabilirsin. Sağlıkla ve sevgiyle... :)
YanıtlaSil*düzeltme: doğu tıbbı
YanıtlaSilOnu ben de söyledim aileme fakat karşı çıktılar, bilim ve hurafe tartışması yaşandı evde. "Kendi başına yap" diyeceksiniz, ona da o kadar üşeniyorum ki. :D Bana müstahak valla ya.
YanıtlaSilAilen senin içini bilmez ve herşeyi bilmek zorunda değiller.. Mesela, bu bloğu biliyorlar mı? Sanmam.. Belki bir ihtimal de olsa bazı şeylerin ortaya çıkmasındaki sebep onlar... (burada tamamen onları da suçlamak olmaz) Gel, bir kaç yöntem deneyelim beraber, mailini bekliyorum :)
YanıtlaSilebruu3@gmail.com
Başlangıç için bir kitap tavsiyesi :)
YanıtlaSilLouise Hay-Düşünce Gücüyle Tedavi
https://judieth.wordpress.com/ne-okuyorum-2/dusunce-gucuyle-tedavi/
Blogumu biliyorlar. Annem beni stalklar :D
YanıtlaSilAma içimi bilemezler tabii. Ben bunun için de yardım aldım, düşünce gücüyle tedavi vs. İşe yaramadı. Diyorum ya,hepsi tembelliğimden.
Bu kitabı da ailemdeki hemen hemen herkes okumuştur. :)
YanıtlaSilPeki.. nasıl içinden geliyorsa o halde.
YanıtlaSilÖnerilerin için teşekkür ederim :)
YanıtlaSil. Yaşamayan , bilmeyen ama öğüt verenlerden değilim. Sadece yaşadıklarımı , gözlemlerimi aktarıyorum , bakış açısını değiştiriyorum.Ben yıllardır sporla içiçe yaşayan , hala da düzenli koşan biriyim. Sporu hayatın bir parçası görürüm. Bağışıklığa bağlı hastalıklara karşı dirençliyim , iyi tarafı bu. Fakat diş , kulak konusunda aynı kaderi paylaşıyoruz . Mantar oluşması genetik. Önlemenin yolu yok. Diş ile ilgili küçüklükten kalan bir problem vardı fakat büyük bir operasyonla kökteki iltihap alındı. Şimdi hem kulağıma , hem de dişlerime daha iyi bakıyorum. Sağlıkla ilgili problem olmaması için elimden gelen herşeyi yapıyorum. Herşeyi daha basit hale getirip " Sağlıklı beslen, pozitif düşün , hareket et ve kendine önem ver" diyebiliriz. Endüstri Mühendisliği 4.sınıf finallerinde 1 kutu ağrı kesiciyle girmiştim.
YanıtlaSilBu kadar problemi bir araya getirip , çözülemeyecek olduğunu düşünerek isyan etmek en kötü seçenek. Herkesin dertleri , problemleri var . Afrikada açlıktan ölen 3 günlük çocukların , kendinden yaşça büyük biriyle evlendirilen kadınların , milyarları olan burnunda sivilce çıkan zengin bir kızın da kendine göre problemi var.
Üniversite yıllarında okuduğum bir hikaye hala hafızamda . Eskiden Bu tip durumlarda dedeler çocuklar bir taş ustasını izlemeye götürürler , saatlerce kırılmayan taşın en sonunda ikiye ayrıldığını gösterirlermiş.
Sen de bu deneyimlerinle , hayat mücadelenle birçok kayayı ikiye ayırmış olacaksın.
Güzel söylemişsin. Ben de aynısını düşünüyorum fakat artık hayata geçirme gücünü bulamıyorum ya da üşeniyorum, bilemedim. Çoğu zaman takılmıyor aklıma ama an geliyor, fazlasıyla doluşuyor...
YanıtlaSilTeşekkür ederim :)