Efenim, malum ota boka zam geldi, bir maaşlarımıza gelmedi. Benim antidepresanı doktor yazsa da yazmasa da aynı şekilde ödemesi var. Devletin karşıladığı 3 5 lira bir şey; onu da benden aldığı muayene parasıyla tamamlıyor tekrar zaten.
Aralık ayında, ilacımın bitmesiyle ancak cumartesi günü eczaneye gidebildim ve kçı kırık Cymbalta (60 mg)'ya ne kadar ödeme yaptım?
78 lira.
Benim anksiyetem azalacağına artmaya başladı. Zaten çalışmaya başladığımdan beri doktora yaptığım ödemeler kiram kadar! Yani ya sokakta kalacaksın ya da hasta olacaksın! Hani daha ne kadar zor yaşatabiliriz bu halkı diye devlet kapıları iyi zorluyor.
Hal böyle olunca, ben artık bu ilacı bırakmaya karar verdim. Daha öncesinde, doktor kontrolünde nasıl bıraktıysam, şimdi de aynı şekilde bırakmaya çalışıyorum. Önce Cymbalta 30 mg ve 2 kutu. Daha sonra Anafranil 25 mg 1 kutu. Şimdilik ilk 30'luğun yarısındayım.
Neler oldu?
O gözlerimdeki gıcık his yine geldi. Hoş, ilaç içerken de ara ara oluyordu. Gözlerimi hızlı hızlı sağa sola çevirince, kalbim gözümde atıyor gibi, gözlerim çıkıp geri giriyor sanki, dengemi kaybediyor gibi oluyorum. Bu nedenle kaşlarım çatıklaştı. Biraz da sinir halleri geldi. Örneğin, yavaş internete tahammül edemiyorum artık. Ya da, birisinin ufak bir hareketi bile beni gıcık edebiliyor. Ona da çare buldum; kendimi telkin ediyorum. Hayret edilecek şey, kendime söz geçirebilmeye başladım. Sanırım bunda İstanbullu Gelin'deki psikoterapi sahnelerinin de etkisi var. Ya nasıl güzel yazmışlar o sahneleri! Sanki ben gitmişim terapiye de benimle konuşuyor kadın bazı bölümlerde.
Zaman ilerledikçe, olanları yazacağım. Bakalım bu sefer tekrar başlamadan durabilecek miyim?